Herkese Milano’dan merhaba! Muhteşem bir moda haftasına daha hazır mısınız? Kendi adıma modanın kalbi olarak alandırdığım Milano, yine yepyeni bir moda haftası ile kıpır kıpır. Aile bağlarının önemli olduğu sımsıcak Akdeniz insanları ile İtalya, bizi Milano’daki harikalar diyarına davet ediyor ve hayal gücümüzü zorlayacak tasarımlarla baş başa bırakıyor. Hazırsanız hep birlikte Alice’in dünyasına katılalım.
Ciao a tutti! Hello everyone from Italy! Are you ready for an amazing fashion week? Milan, which is the heart of fashion in my opinion, makes you feel alive with a brand new Fashion Week. With the Mediterranean people who are kind-hearted, where family bonds are the most important, Italy invites us to the Wonderland in Milan and bring us together with designs that will challenge and feed our imagination. If you’re ready, let’s all join Alice’s world.
ARTHUR ARBESSER
Arthur Arbesser yakın zamanda büyükannesi Mathilde’nin kendi kıyafetlerinden kesilmiş kumaş parçalarını tuttuğu büyük bir sandık buldu. 1920lerde çocuklarının büyüyüp de kıyafetlerine sığamaz hâle gelişinden 1980lerde kıyafet almayı tamamen kesene kadar bu alışkanlığı devam etmiş. Arbesser: “Ancak o öldükten sonra bunları öğrenebildim. Bu tamamen bir kalıp, kumaş ve desen koleksiyonu. Geçmiş onun için kutsaldı” diyor.
Arthur Arbesser recently found a large box in which his grandmother, Mathilde, had kept scraps of fabric cut from her own clothing. She started the habit as she grew out of her kinder wear outfits in the 1920s, all the way until she stopped buying clothes in the 1980s. He said: “I only found out about it after she passed away. It was an archive of prints and patterns and textures. The past was sacred to her.”
PRADA
Prada’nın bu koleksiyonunda çeşitlilik oldukça baskın bir şekilde göze çarpıyordu; çok şık kıyafetlerden, 50’lerin cazibesine; 70’lerin salaşlığından, efsanevi havalı kıyafetlere kadar bir çok arz aynı koleksiyonda bir araya gelmişti. Bu koleksiyonu canlı kılan ise her kıyafetin kendine ait bir dokusunun ve detayının olması.
In this collection of Prada, diversity stood out in a rather dominant way; from very stylish clothes, to the glamour of the 50s; from the shabby of the 70s, to the fabled swanky clothes, a lot of supply had come together in the same collection. What makes it fresh is how it is worn: Every look involves a mix of textures (macramé, straw, velvet, calf, patent, rope, bugle beads, paillettes) and context (a waft-y beach dress with a solid pump, an office suit with a macramé holiday bag, a silk cocktail dress with a whopping snakeskin platform).
ALBERTA FERRETTI
Son birkaç yıldır Ferretti, tarzını günlük giyim etrafında yeniden yönlendiriyor ve kararlı bir şekilde genç bir çizgiye doğru yön veriyor. Bu yeni koleksiyonda da her zamankinden daha fazla genç çizgilere rastlıyoruz, özellikle de 70’lerin yalınlığına.
For the past few years, Ferretti has been reorienting his style around everyday wear, steering decisively towards a youthful line. In this new collection we also come across more youthful lines than ever before, especially the straightness of the ‘ 70s.
NO. 21
Eğer davetiyeler koleksiyon ile ilgili bilgi verebiliyorsa, No. 21 defilesi için Alessandro Dell’Acqua tarafından gönderilen davetiyeler hazırladığı koleksiyonun tercümanı olmuş durumda. Koleksiyondaki çiçek desenleri, uçuş uçuş kumaşlar ve pembe, yeşil renkler gelen baharın adeta habercisi gibi.
If invitations give some hints to a collection’s mood, the one sent by Alessandro Dell’Acqua for his No. 21 Spring show left room for interpretation. Flowing dresses in microfloral-printed, washed, sweet-hued chiffon—primrose, candy pink are almost like messengers of the upcoming spring.
JIL SANDER
Markayı yöneten karı- koca ikilisi koleksiyonu detaylandırırken markanın keskin hatlı kesim tarzıyla birlikte rafya gibi doğal detaylar kullanmaya özen göstermiş. Minimalizm markanın ana hatlarını oluşturuyor olabilir ama bu estetik anlayış soğuk bir görüntüye de yönlendirmeyi beceriyor.
The husband and wife duo, who manage the brand, took care to use natural details such as raffia along with the brand’s sharp-line cutting style while detailing the collection. Minimalism may be the outline of the brand, but this aesthetic understanding also manages to lead to a cold image.
MAX MARA
Bu sezon Max Mara kadını tıpki bir özel ajan gibi karşımıza çıkıyor ama bu sefer bir Bond kadını olarak değil de hikayenin kahramanı kendisi olarak. Koleksiyonda sergilenen şapkaları ve diz üstü çorapları çıkarırsak işte, Bond kızları karşınızda…
This season Max Mara woman appears as a special agent, but this time not as a Bond woman, but as the protagonist of the story herself. Strip away the show’s movie prop kepi hats, weirdly wrong knee socks, and extreme hair and makeup, and this collection would deliver for her, the Bond girl…
EMPORIO ARMANI
Giorgio Armani bu sezon müşterilerinin hem kalplerine hem de akıllarına hitap eden bir koleksiyon hazırlamış. Bol ve dökümlü tasarımları ile söylenebilir ki bu koleksiyon nefes aldıran bir koleksiyon oldu. Mankenler podyumda öncelikle gündüz efekti verilmiş bir projeksiyon ile yürüdüler. Bu temiz, açık bir havada rahat ve bol kesimli kıyafetlerin hafifliğini vurgulamak içindi. Sonra ise projeksiyon yıldızlı bir gece efektine döndürüldü ve işte karşınızda Emporio Armani gece şıklığı.
Giorgio Armani has created a collection that appeals to both the hearts and minds of his clients this season. With its lavish and draped designs, it can be said that this collection was an inhaling one, it revealed that the collection was entitled Air. The models were walking under a projection of a lightly clouded sky, which later switched to a star-filled moonscape. The daywear kept coming in the softly washed-out tones that the manifesto had promised—plus the odd flash of house blue—and while this is by no means a vote against, it would have been pleasing to see some of the striking silhouettes here in punchier colors.
FENDI
İlkbahar / yaz 2020 koleksiyonu muhtemelen Venturini Fendi için hem sıfırlamayı hem de yeni bir deneyimi temsil eden bir sezon olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca, Fendi kadın giyim yaratılmasında Venturini varlığını sürdürmüştü ama kaptan daima Karl Lagerfeld’di. Ama şimdi tüm sorumluluk kendisinde olduğunu hissediyor çünkü bütün seçim ona ait. Silvia Venturini Fendi bu koleksiyonu “bir güneş havası” olarak nitelendiriyor: endişesiz güneş tenimize değdiği, yüksek bir yaz mutluluğu…
The Spring / Summer 2020 collection probably comes across as a season that represents both a reset and a new experience for Venturini Fendi. For many years, Venturini had maintained a presence in the creation of Fendi womenswear but the captain was always Karl Lagerfeld. But now she feels hse has all the responsibility because the whole choice belongs to her. Silvia Venturini Fendi describes this collection as “an air of sunshine”: a high summer happiness, where worry-free sun touches our skin…
VIVETTA
Yunanistan’da geçirilen tatillerin aile resimleri, tasarımcı için bir ilham kaynağı olarak bahar koleksiyonunda bizlere yansıyor. Koleksiyonda, geometrik motiflerle bezenmiş, berrak beyaz pamuklu kumaşlar, tazelik hissi veren ipekler, mücevher rengindeki ipek büstiyerlerin cazibesiyle tezat oluşturuyor, kalp şeklindeki kristallerle işlemeli ve tüylü şapkalarla da parçalar birbirini tamamlıyor.
Family pictures of holidays in Greece are reflected in the spring collection as an inspiration for the designer. In the collection, clear white cotton fabrics adorned with geometric motifs, silks that give a fresh feel contrasts with the charm of jewel-toned silk bustier, embroidered with heart-shaped crystals and Shaggy hats complement each other.
BOTTEGA VENETA
2019 yılında neyin pazarda tutulacağını ya da neyin insanların beğenisini kazanacağını söylemek oldukça zor ama dünya markalarının ürünlerini satan büyük mağazalar Lee’nin ürünlerini stoklarında çok fazla tutamayacaklarını biliyorlardı. Peki onlarda bu izlenimi uyandıran neydi? Geçtiğimiz aralık ayında, marka düşüşü öncesi tasarımlarını yayınladığı zaman Bottega Veneta, ürünlerinin tutacağına dair ilk izlenimlerinide edinmiş oldu, zira diğer tasarımcıların da ondan ipuçları aldığını da görüyoruz. Bu sezon da tasarımcı Daniel Lee’nin marka ve ana firma Kering tarafından onaylandığını bu defilede görmek oldukça mümkün.
It’s hard to say what will be kept in the market in 2019 or what will be enjoyed by people, but the big stores selling the products of the world’s brands knew they couldn’t keep Lee’s products in their stock very much. And what gave them that impression? Last December, when it released its pre-brand decline designs, Bottega Veneta got the first impression that its products would hold, as we also see other designers taking cues from it. It is quite possible to see designer Daniel Lee confirmed by the brand and parent company Kering at this fashion show this season.
MOSCHINO
Jeremy Scott üst kültür ve alt kültür arasında bir ayrım yapmıyor ve her ikisini de ikon olarak görüyor. Picasso ve onun ilham perisine adanmış bu koleksiyon. İlk parça “Ayna Karşısındaki Kız” olarak karşımıza çıkıyor ve devamında “Harlequin” ve “Mandolinli Kız” olarak devam ediyor. Scott sahne arkasında tüm desenlerin dijital baskıya gitmeden önce elle çizilip boyandığını söylüyor. Scott’ın defileleri hep toplumsal bir eleştiriyi getiriyor. Bu seferkini de keşfetmek size kalmış.
Jeremy Scott makes no distinction between high culture and low culture, and sees both as icons. This collection dedicated to Picasso and his muse. The first track appears as “Girl Before a Mirror “and continues as “Harlequin”and ” the Girl With a Mandolin” in its sequel. Scott says all the patterns backstage were hand-drawn and painted before going to digital print. Scott’s fashion shows come with a societal critique. It’s up to you to discover this one, too.
TOD’S
Tod’s İlkbahar- Yaz 2020 koleksiyonu tamamen moda evinin kendi tarzına göre hazırlanmış, giyilebilir, basit parçalar açısından zengin ve günlük giyim olarak karşımıza çıkıyor. Zamansız İtalyan şıklığını temsil eden koleksiyon hazırlanırken görünüşe göre aktris Monica Vitti ve onun şık karizmasından etkilenilmiş.
Tod’s Spring collection was designed by the label’s in-house team along the lines of an everyday urban wardrobe, rich in wearable, straightforward pieces. Representing timeless Italian chic, the collection was apparently influenced by actress Monica Vitti and her chic charisma.
DOLCE & GABBANA
Bu sezon Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın teması belliydi. Metropol defile alanları palmiye ağaçları ve leopar desenli halılar ile donatılmıştı. Anlaşılan o ki bir “ormandaydık” hem de bir ” Sicilya Ormanı”. Gabbana açıklıyor: “”Göz alıcı şeyler yapmaktan zevk alıyoruz ve bu mutluluk duygusunu ve yaz mevsimini seviyoruz. Bu bizim felsefemiz.”
This season, Domenico Dolce and Stefano Gabbana’s theme was obvious. The Metropolitan Fashion Show Grounds were outfitted with palm trees and leopard-print carpets. Apparently, we were in a “jungle” and “a Sicilian Jungle”. Gabbana explains: “we enjoy doing glamorous things and we love that sense of happiness and summer. This is our philosophy.”
SPORTMAX
Bu sezonun temasını tam olarak kesin olmasa da deniz kenarı olarak adlandırabiliriz. Marin desenleri görülmese de Grazia Malagoli ve ekibi yelken kavramını ön plana çıkarmış ve marin şeritler olmasa da Malagoli ve şirketi diğer deniz temalarını kullanmışlardı.
We can call this season’s theme seaside, though not exactly precise. Although Marin patterns were not visible, Grazia Malagoli and his team brought the concept of sailing to the fore, and while marin ribbons were not, Malagoli and his company used other nautical themes.
ETRO
Bu modada bilinmedik bir tema değil, yani demek istediğim hippi modası, ama şunu söylemek de gerek ki Etro’nun iddialı olduğu bir alan. Yüksek kalite hippi şıklığı markanın DNAsında var; mini ve uzun uçuş uçuş etekler, ipekli yelekler ve bolerolar, kimono vari elbiseler, kadife ceketler, korsan botları ve gladyatör sandaletleri koleksiyonda karşımıza çıkan detaylardan sadece bazıları.
This is not unfamiliar territory in fashion, of course, but it is a historical landscape that Etro has some claim to. Haute hippie heritage chic is basically the DNA of the house. And they do all the basics of this look well: ruffly, floaty dresses in mini and maxi lengths; intricate Silk Road–like vests and boleros; kimono-esque robes and wicked obis; velvet jackets, just because; pirate boots and gladiator sandals festooned with metal butterflies. This season the news was the shirts, tailoring in general (which included an elegant and seasonless three-piece suit in brocade), and the sweaters, which were multi-textural, appliquéd, and fringed.
MARNI
Dünyadaki insanların iklim aktivistleri olarak sokaklara çıktığı bir günde, Francesco Risso’nun Marni için ilkbahar-yaz 2020 gösterisini izlemek için geri dönüştürülmüş bir plastik orman altında yeniden oluşturulmuş karton tezgahlara oturmak büyük bir zevkti. Sürdürülebilirliği ön plana alan ve merkeze koymak için büyük bir çaba gösteren bu İtalyan moda evine Bravo gerçekten!
On a day when people around the world took to the streets as climate activists, it was a great pleasure to sit on reconstructed cardboard stalls under a recycled plastic forest to watch Francesco Risso’s Spring-Summer 2020 show for Marni. Bravo indeed to this Italian fashion house, which takes sustainability to the forefront and makes a great effort to put it at the centre!
ICEBERG
Sadece Iceberg bayrağı altında değil, aynı zamanda tasarım kariyerinde de James Long’un ilk kadın giyim defilesi için ideal bir yer seçmişti. Long, uzun zaman önce koleksiyonun adını “Sualtı Aşıkları” olarak seçtiğini söyledi. Defile öncesi aseton bulmak için etrafı ararken sahne arkasında açıkladığı gibi: “Defilelerimizi hep Londra’da yaptığımız için, bu sefer Milano’da yapıldığının gerçekten hissedilmesini istedim ve öyle. Biraz gösterişli, buzdağı gibi.”
Not only under the iceberg banner, but also in his design career, he had chosen the ideal location for James Long’s first womenswear fashion show. Long said that long ago he chose the collection’s name as “underwater lovers.” As he explained backstage as he looked around to find acetone before the fashion show: “because we’ve always done our fashion shows in London, I really wanted it to feel like it was being done in Milan this time, and it is. It’s kind of flashy, like an iceberg.”
MARCO DE VINCENZO
Diğer bir çok Milano’lu tasarımcı gibi. Vincenzo da klasik açık hava podyum stili ile, son zamanlarda yeniden restore edilen Naviglio Nehri limanındaki Darsena’da defilesini gerçekleştirdi. Belediye daha önce orada bir defile düzenlemek için izin vermemişti; bu yüzden tasarımcı de Vincenzo haklı olarak gurur duyuyordu. Her model, siyahtan pembeye kadar tüm tonlardan geçerek tek renkli bir görünüm sergilediler. Bu yaklaşım, de Vincenzo’yu dokuya odaklanmaya zorladı ve baskılara, desenlere veya diğer tekniklere geri dönmeden yüzeylere daha farklı bir derinlik kazandırmayı başardı.
Like many other Milan designers. Vincenzo also performed his fashion show at Darsena in the recently restored Naviglio river port, with his classic outdoor catwalk style. The municipality had not previously given permission to hold a fashion show there; so the designer de Vincenzo was rightly proud. Each model sported a monochrome look, going through all shades from black to pink. This approach forced de Vincenzo to focus on texture, and he was able to give surfaces a more distinct depth without reverting to prints, patterns, or other techniques.
VERSACE
Jennifer Lopez’in Donatella Versace’in orman baskılı elbisesini giydiği Şubat 2000’de Grammy Ödülleri’nden dönüşünde o kadar çok insan bu yeşil elbiseyi internette aramaya başladı ki ve hala gelişmekte olan bir Google trafiğini idare etmek için çok kötü bir dezavantaj oluşmuştu ve böylece Google Images doğdu. Versace’nin bu sezonki defilesinde ise aynı elbisenin farklı yorumlanmış hali ile Jennifer Lopez bu sefer podyum kapanışını gerçekleştirdi ve tüm gözler yine onun üzerindeydi.
When Jennifer Lopez returned from the Grammy Awards in February 2000 wearing Donatella Versace’s jungle print dress, so many people started searching the internet for this green dress that it was at a very bad disadvantage to handle a still-developing Google traffic, and thus Google Images was born. At Versace’s fashion show this season, Jennifer Lopez made her catwalk debut with a different rendition of the same dress, and all eyes were on her again.
SALVATORE FERRAGAMO
Paul Andrew şimdiye kadar Salvatore Ferragamo’nun en çok satan ayakkabısından oldukça uzaklaştı. “Böyle bir simgeye yaklaşmak beni rahatsız etti” diyerek açıkladı ve ama İlkbahar-Yaz 2020 koleksiyonu için, bu İtalyan miras markası için “Vara” diye adlandırılan bu modele de bir şans vermeye karar verdi. Viva olarak adlandırılan Andrew’un yorumu, daha sivri bir ayakkabı burnuna sahip bir model oldu.
Paul Andrew has so far shied away from Salvatore Ferragamo’s best-selling shoe. “It bothered me to approach such an icon,” he explained, and but for the Spring-Summer 2020 collection, he decided to give this model, called “Vara”, a chance for this Italian heritage brand as well. Andrew’s rendition, called Viva, was that of a model with a more pointed shoe nose.
MSGM
Eğer iyice odaklanırsanız Massimo Giorgetti’nin en iyi MSGM koleksiyonlarından birini görebilirsiniz. Markanın da 10.yılını kutlayan bu koleksiyon, aynı zamanda markanın DNA’sına da uygun bir koleksiyon olarak karşımıza çıkıyor. Giorgetti’nin ilham almadan hazırladığı bu koleksiyon, son on yılda hazırladığının en iyisiydi.
If you focus, you can see one of Massimo Giorgetti’s finest MSGM collections. This collection, which celebrates the 10. anniversary of the brand, also comes across as a collection that fits the brand’s DNA. This collection, which Giorgetti created without inspiration, was the best he had prepared in the last decade.
GIORGIO ARMANI
“Dünya” adı ile adlandırdığı bu koleksiyon tasarımcının en ustalıkla oluşturulan ve cezbedici koleksiyonlarından biri olarak göze çarpıyor. Bu, Giorgio Armani’nin Palazzo Orsini’de düzenlediği bu yaz erkek giyimi defilesinin ardından ikinci defilesi oluyor. Mekan ve avlusunu dolduran gün ışığının sıcaklığı, bizi yıllar boyunca çok kez incelenen bir tasarımcının çalışmalarına tekrar bakmaya ikna ediyor. Saçlardan el çantalarına, giysilerdeki maceracılığın yüksek seviyesine kadar bu defiledeki her detay, misafirleri koleksiyonu dikkatlice incelemeye itiyor.
This collection, which he calls” the world, ” stands out as one of the designer’s most expertly created and captivating collections. This is Giorgio Armani’s second fashion show after this summer’s menswear fashion show at Palazzo Orsini. The warmth of the daylight that fills the space and its courtyard persuades us to look again at the work of a designer who has been studied so many times over the years. From hair to handbags to the high level of adventurism in clothes, every detail in this fashion show pushes guests to examine the collection carefully.
MISSONI
Angela Missoni defilesini Bagni Misteriosi’de, Milano’daki Porta Romano mahallesindeki devasa havuzun etrafını çevreleyen amfi tiyatroda gerçekleştirdi. Defile devam ettikçe konukların beklentisi artıyordu ama Missoni elinden gelenin en iyisi yapmıştı.
Angela Missoni performed her fashion show at Bagni Misteriosi, in the amphitheater surrounding the huge pool in Milan’s Porta Romano neighborhood. As the fashion show went on, the anticipation of the guests increased, but Missoni did her best.
BOSS
Boss olarak koleksiyonun çoğunluğunun takım elbiseden oluştuğunu görüyoruz. Kadın giyimde ceketler, geniş kesim pantolonlar olmak üzere şık bir çizgi ile Boss karşımıza çıkıyor. Minimal giyimde oldukça iddialı olan markada, deri ve naylon ile detaylandırılmış birçok palto tasarımı da mevcuttu.
As Boss, we see that the majority of the collection is made up of Suits. Women’s clothing jackets, wide cut pants with a stylish line of Boss comes across. Quite ambitious in Minimal clothing, the brand also had many overcoat designs detailed with leather and nylon.
GUCCI
Bir tasarımcı olarak Michele’nin modadaki en etkili güçler arasında olduğunu söylemek abartı olmaz—en etkili güç değilse bile. Eski minimalistlerin maksimalistleri yaptı ve dünyayı tüm dönemlerin, renk ve baskının, logoların, parıltıların ve toplumsal cinsiyet akışkanlığının bağ bozumuna çevirdi ve tüm bu etkiyi tasarımlarına yansıtmayı da başardı.
As a designer it is no exaggeration to say that Michele is among the most influential forces in fashion—even if she is not the most influential force. He made the maximalists of the old minimalists and turned the world into the nexus of all eras, color and print, logos, glitter and gender fluidity, and also managed to reflect all this influence on his designs.
Paris İlkbahar-Yaz 2020 Moda Haftası yazısında görüşmek üzere. Milano İlkbahar- Yaz 2020 Moda Haftası ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler…
Hope to see you on Paris SS20 Fashion Week Post. Waiting for your comments for Milan SS20 Fashion Week Post, too. XOXO…