KÜLTÜREL POT KIRMA!/ CULTURAL GAFFE!

Farklı kültürler, farklı adet ve görgü kurallarına sahiptir. Bir yerde nazik olan bir davranış, bir  başka yerde nahoş kaçabilir. Farklı kültürlere sahip insanlar karşılaştıklarında yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek davranışlar olabilir. Bu nedenle seyahate çıkmadan önce gideceğiniz ülke hakkında bilgi sahibi olmakta fayda var.

People from different cultures have different manners. An act of kindness in one place can be unpleasant in another. People with different cultures can take actions that can cause misunderstandings when they meet. Therefore, it is useful to know about the country you are going to go before you travel.

 

İtaatkar yada yapmacık/ Obedient or unfaithful

Bazı Afrika ülkelerinde daha yüksek sosyal konumda olan birisi ile konuşurken aşağıya doğru bakmak saygı ifadesi olarak değerlendirilirken, bazı ülkelerde bu ifade bir şeyi gizlemek veya utanç ifadesi olarak algılanır.

When talking to someone in higher social status in some African countries, looking down is considered an expression of respect, and in some other countries, it is perceived as an expression of shame or concealing something.

 

 

Kafanı kullan/ Use your head

Yunanistan veya Bulgaristan’da kafayı aşağı ve yukarı sallamak “hayır”, sağa ve sola doğru sallamak ise “evet” anlamına gelir. Başka bir çok ülkede tam tersidir. Aman “hayır” demek isterken “evet”demeyin.

Head up and down in Greece or Bulgaria means “no” and right and left means “yes”. In many other countries, it is the opposite. Don’t say “yes” when you mean “no”.

 

 

Şefe övgülerimi iletin/ My compliments to the chief

Bazı ülkelerde yemek üstüne kaçmış hafif bir geğirme pek de hoşnutsuz karşılanırken, bazı ülkelerde gürültüyle geğirmek övgü anlamı taşır. Mesela Kanada’da, Eskimolar geğirmeyi “Teşekkürler, yemek mükemmeldi” olarak algılarlar.

In some countries, a slight burping on food is not very displeased, while in some countries, burping with noise means praising. In Canada, for example, Eskimos treat burping as “Thank you, food was perfect.”

 

 

Hapçılık/ Nose picking

Japonya’da burun sümkürmek milli gaf olarak değerlendirilirken, kalabalık içinde burun karıştırmak o kadar ters gelmez. Diğer ülkelerde sümkürmek çok sesli olmadığı sürece ayıplanmazken, burun karıştırmak iğrenç olarak görülen bir davranış biçimidir.

In Japan, blows one’s nose is considered as a national offense, but nose picking in the crowd does not go so far. In other countries, blow one’s nose is not a shame as long as it is not very loud, nose picking  is a form of behavior that is seen as disgusting.

 

İNEKLERİN GİZLİ HAYATI/ THE SECRET LIFE OF COWS

İNEKLERİN GİZLİ HAYATI

ROSAMUND YOUNG

“İnsanın dünyaya bakışını değiştiren bir kitap bu. Varlıklara yaklaşımını değiştiren bir kitap; öyle ki bugünlerde ineklerin otladığı bir çayırın yanından geçsem, kendimi artık onların dostluklarına, görünüşlerine kafa yorarken buluyorum. Young’ın kitabını okumadan önce hayal ürünü olarak göreceğim, hatta saçma bulacağım düşünceler… Ama artık değil.”

Alan Bennett

 Bu çiftlikte inekler serbest. Yavrularını büyütme, otlanma ve barınma konusunda kararları kendileri veriyorlar. Ve bir ineğe kendisi olma şansı verildiğinde, “Nasıl bir inek?” sorusu, kaç kilo ettiği ya da ne kadar süt verdiği dışında da cevaplar barındırmaya başlıyor: Şişman Şapkalı, erkekleri kadınlara tercih ediyor; Chippy Minton çamurlu bacaklarla uyumayı reddediyor ve her akşam uyku öncesinde kişisel bakım için ahıra uğruyor; Jake’in Land Rover’ın egzoz borusundan çıkan karbondioksit dumanına tuhaf bir düşkünlüğü var; Gemima insanları atarlı bir kafa hareketi ile selamlıyor ve özgürlüğünde fazlasıyla ısrarcı. Aralarında zekisi de var anlama zorluğu çekeni de; kibirlisi de var, düşüncelisi de.

İneklerin Gizli Hayatı, henüz organik kelimesinin bile ortalarda olmadığı zamanlardan bugüne hayvanların özel ilgi gördüğü Kite’s Nest Çiftliği’ni idare eden Rosamund Young’ın yıllar boyunca biriktirdiği gözlem ve anılarından doğan eşsiz, eğlenceli ve fazlasıyla kişisel bir kitap. Büyük övgü toplayan ve pek çok dile çevrilen kitabın sırrı, yazarın büyüleyici kaleminde gizli.

 

A lovely, thoughtful little book about the intelligence of cows.’ James Rebanks, author of The Shepherd’s Life

Cows are as varied as people. They can be highly intelligent or slow to understand, vain, considerate, proud, shy or inventive.

Although much of a cow’s day is spent eating, they always find time for extra-curricular activities such as babysitting, playing hide and seek, blackberry-picking or fighting a tree.

This is an affectionate record of a hitherto secret world.

Cows can love, play games, bond and form strong, life-long friendships. They can sulk, hold grudges, and they have preferences and can be vain. All these characteristics and more have been observed, documented, interpreted and retold by Rosamund Young based on her experiences looking after the family farm’s herd on Kite’s Nest Farm in Worcestershire, England. Here the cows, sheep, hens and pigs all roam free. There is no forced weaning, no separation of young from siblings or mother. They seek and are given help when they request it and supplement their own diets by browsing and nibbling leaves, shoots, flowers and herbs. Rosamund Young provides a fascinating insight into a secret world – secret because many modern farming practices leave no room for displays of natural behavior yet, ironically, a happy herd produces better quality beef and milk.

Hardcover: 160 pages

Publisher: Faber & Faber; Main edition (5 Oct. 2017)

Language: English

 

 

YALANCILAR VE SAHTEKARLAR ANSİKLOPEDİSİ/ THE ENCYCLOPAEDIA OF LIARS AND DECEIVERS

 

Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi, insan olmaya “aldatma ve aldanma” penceresinden bakıyor; dünden bugüne, şöhretliden bilinmeyene, en “doğru” yalanları, en “gerçek” sahteleri bir araya topluyor.

Pazardan edindiği askeri üniformayla zor kullanmadan şehrin belediye sarayını teslim alan Alman ayakkabıcı (bugün adına basılmış bir pul var); kısırlık tedavisi diye erkeklere keçi testikülü nakledip servet edinen şarlatan; bir ressamla anlaşıp eşekleri zebraya dönüştüren hayvanat bahçesi (sebepleri göz yaşartıcı) ve denizkızı iskeletinden ejderha yumurtasına, alternatif gerçekler yaratmada sınır tanımayan düzenbazlar.

Ayrıca Cicero, Einstein, Ernest Hemingway, François Mitterrand (kendine suikast düzenleterek bu kitaba girmeye hak kazandı), Marco Polo gibi adına kolay kolay toz kondurmayacağınız pek çok önemli isim.

Yalancılar Ve Sahtekârlar Ansiklopedisi, hem büyük keyif verecek hem de fena halde paranoyanızı tetikleyecek.

Sayfa Sayısı: 312

Baskı Yılı: 2015

Dili: Türkçe
Yayınevi: Domingo Yayınevi

 

George Washington may never have told a lie, but he may be the only person―our history is littered with liars, deceivers, fraudsters, counterfeiters, and unfaithful lovers. The Encyclopaedia of Liars and Deceivers gathers 150 of them, each entry telling the intriguing tale of the liar’s motives and the people who fell for the lies.

To collect these stories of deceit, Roelf Bolt travels from ancient times to the present day, documenting a huge assortment of legerdemain: infamous quacks, fraudulent scientists, crooks who committed “pseudocides” by faking their own deaths, and forgers of artworks, design objects, archaeological finds, and documents. From false royal claims, fake dragon’s eggs, and bogus perpetual motion machines to rare books, mermaid skeletons, and Stradivari violins, Bolt reveals that almost everything has been forged or faked by someone at some point in history. His short, accessible narratives in each entry offer biographies and general observations on specific categories of deceit, and Bolt captures an impressive number of famous figures―including Albert Einstein, Cicero, Ptolemy, Ernest Hemingway, François Mitterand, and Marco Polo―as well as people who would have remained anonymous had their duplicity not come to light.

Funny, shocking, and even awe-inspiring, the stories of deception in this catalog of shame make The Encyclopaedia of Liars and Deceivers the perfect gift for all those who enjoy a good tall tale―and those people who like to tell them.

  • Paperback: 256 pages
  • Publisher: Reaktion Books
  • Language: English

TELAFUZU ZOR ALMAN TATLILARI/ HARD TO PRONOUNCE GERMAN DESSERTS

Bazı dünya mutfakalarında ismini bile okuyamadığımız ilginç tatlılarla karşılaşmaktayız. Bu tatlıların isimlerinin anlamları da isimleri kadar ilginç ve eğlenceli gelir.

In some world cuisines, we encounter interesting desserts that we have difficulty in pronouncing their names. The meanings of these desserts’ names are as interesting and amusing as their names.

 

Zwetschgendatschi

Aslında çok basit; bir pandispanyanın üzerine yerleştirilmiş dilimlenmiş erikler. “Zwetschgendatschi” adını, kökeninin geldiği Bavyera eyaletinden alır.

“Zwetschen” erik için kullanılan yaygın bir kelime. “datschi” ise pastanın erikle kaplanmasına atıfta bulunan çok eski bir Almanca sözcükten türetilmiş.

Sonuçta ortaya harika bir lezzet çıkıyor.

 

In fact, it’s very simple; sliced plums placed on a pandispanya. The name “Zwetschgendatschi” is derived from the state of Bavaria.

” Zwetschen ” is a common word for plum. ” Datschi ” is derived from a very old German word referring to the plum of the cake.

 

After all, it’s a great flavor.

Bienenstich

Arı sokması’ anlamına gelen adı sizi korkutmasın. Zira karamelize edilmiş bademle süslenmiş bu kremalı pastanın tadına baktığınızda adının aksine son derece nefis olduğunu anlıyorsunuz.

Efsaneye göre 15. yüzyılda yaşayan iki fırıncı genç, düşmanlarına arı kovanları fırlatarak şehirlerini kurtardı. Zaferlerini kutlamak için de bu pastayı yaptı.

 

The name of the passage means” bee sting ” don’t scare you. Because when you taste this cream cake decorated with caramelized almonds, you can see that it is very delicious unlike its name.

According to legend, two young bakers who lived in the 15th century saved their cities by throwing bee hives at their enemies. He made this cake to celebrate his victory.

Kalter Hund

‘Soğuk köpek’ olarak çevrilebilir. ‘Soğuk hayvan ağzı’ (Kalte Schauze) olarak da anılır. Çocukların doğum günü partisinde çok popülerdir. Çünkü bu pasta ne havlayabilir ne de ısırabilir! Kat kat döşenen kare şeklindeki tatlı bisküiler, kakao, şeker ve rafine edilmiş hindistan cevizi yağından oluşan pasta fırında pişirilmez, buzdolabında soğutulduktan sonra yenir.

It can be translated as “a cold dog”. It is also referred to “cold animal mouth” (kalte Schauze). They’re so popular at kids ‘ birthday party. Because this cake can’t bark or bite!
This cake, consisting of square biscuits, cocoa, sugar and refined coconut oil, is not cooked in the oven. It is eaten after cooling in the refrigerator.

Donauwelle

‘Tuna dalgası’na kapılıp bu deneyimi yaşamak gerekiyor. Boğulma riskiniz yok. Vanilya ve çikolatalı kek tabakasının arasına konserve vişne yerleştirilir. En üstüne de krema ve çikolata katmanı gelir.

Pişme işlemi sırasında kiraz aşağı doğru kayarak bir tür dalga görüntüsü oluşturur. İşte adını buradan alıyor.

We need to get caught up in the Danube wave and experience it. You have no risk of drowning. Between vanilla and chocolate cake layer, the canned cherry is placed. Cream and chocolate layer comes to the top.

During the cooking process, the cherry slides down and creates a kind of wave image. That’s where he gets his name.

Herrentorte

Bu pasta için ‘Bienenstich’in büyük ağabeyi denebilir. Adı gibi görüntüsü de asil. Herrentorte ‘Beyefendi pastası’ olarak çevrilebilir. Şarap kreması ile birlikte ‘yapıştırılmış’ çok sayıda

Viyana keki katından oluşan pastanın üzeri koyu renkli çikolatayla kaplı. Ve kadınlar da severek yiyiyor.

This cake is called “Bienenstich’s Big Brother”. His name is as noble as his image. Herrentorte can be turned into a gentleman’s cake. The cake, made up of a large number of Viennese cakes “glued” together with wine cream, is covered with dark chocolate. And women love to eat.

Prinzregententorte

“Prens vekili pastası” olarak çevrilebilir Prinzregententorte. Herrentorte’nin kraliyet versiyonu gibi görünüyor. Bu Bavyera lezzetini yapması oldukça zaman alıyor. Çikolatalı tereyağ kremasıyla bir araya getirilen yedi ince tabakadan oluşan pasta, pürüzsüz bir çikolata yüzeyi ile kaplanır.

Bir parça yediğinizde kendinizi prens ya da prenses gibi hissebilirsiniz.

Prinzregententorte can be translated as” Prince’s deputy cake “. Looks like a royal version of Herrentorte. It takes a long time to make this Bavarian taste. The cake consists of seven thin layers, combined with chocolate butter cream, is coated with a smooth chocolate surface.

When you eat a piece, you may feel like a prince or a princess.

Königskuchen

 

Kraliyet teması Alman pastacılığında oldukça sık yer alıyor. ‘Kral keki’ de onlardan biri. Anlaşılan pasta kadar lüks olan her şey bir krala layık olmalı. Kek kalıbında pişirilen pastada üzüm, badem ve limon aroması kullanılır. Bu seferki şekerlendirilmiş meyveyle süslenmiş olsa da yaygın olarak üzerine serpilen pudra şekeri ile tatlandırılır.

İsimlerinin telafuzu zor olsa da ,tatmaktan kendimizi alamayacağımız lezzetli tatlıları mutlaka denemelisiniz…

The royal theme is quite frequent in German pastry. “King cake” is one of them. Looks like everything that’s luxurious, just like the cake, must be worthy of a king. The cake cooked in cake mold is mixed with the aroma of grapes, almonds and lemon. Though this time it is flavored with powdered sugared fruits, generally it is ornamented with powdered sugar.

Even though their names are difficult to pronounce, you should try these delicious desserts… 

NASIL PAHALI GİBİ GÖRÜNEN BİR GARDROP OLUŞTURABİLİRSİNİZ?/ HOW TO GET AN EXPENSİVE LOOKING WARDROBE?

Herkese merhaba! Bugün moda ile ilgili farklı bir noktaya değineceğiz. Her moda severin dünya markalarından giyinmek istediği bir gerçek. Ama bildiğiniz üzere maddi olarak buna herkesin gücü yetmiyor. Yine de kendi gardrobumuz için doğru seçimler yaparak  ünlü markalardan giyiniyormuş gibi pahalı bir görünüm oluşturmak mümkün. Peki böyle bir görüntüyü nasıl yakalayabiliriz? 

Hello everyone! Today we are going to talk about a different point in fashion. It’s a fact that every fashion lover desires to dress up from well-known fashion brands. But as you know, it’s not affordable for everyone. However, by making the right choices for your own wardrobe, it is possible to create an expensive look like wearing famous brands. So how do we capture such an image? 

Zara ve Topshop gibi markalar, dünyaca ünlü markaların moda olan ürünlerini takip ederek, benzerlerini yapmakta ustalar. Böylece de modayı takip etmeyi başarıyorlar. Ama şöyle bir sorun var; sahte gibi görünmesini engelleyen ne? Cevap aslında çok basit; kumaş kalitesi. Eğer kullanılan kumaş kaliteli olursa, bu da üzerinizdeki kıyafetin hem kaliteli görünmesini hem de uzun yıllar giyilebilir olmasını sağlar. 

Brands such as Zara and Topshop are masters in doing similar things by following the fashion products of famous fashion brands. So they are able to follow current trends. But there’s a problem: what keeps it from looking fake? The answer is actually very simple; the quality of the fabric. If the fabric is of good quality, this ensures that the garment on you looks expensive and of good quality. 

Elbette herkesin maddi gücü saf kaşmir bir kazağa yetmeyebilir. Burda da maddi olarak pahalı olmayan ama kaliteli olan kumaş türleri tercih edilebilir. Örneğin; keten, suni süet ve pamuklu kumaşlar size pahalı bir görüntü sağlar. Çünkü maddi olarak gücünüzün yetmesinin yanında gerçekten kaliteli ve özellikle pamuklu ve keten kumaşlar cilt dostudur. Gerçek süetin ne kadar pahalı bir kumaş olduğunu biliyoruz. Suni süet ise pahalı olmamasının yanı sıra gerçeğinden ayırt etmesi zordur ve kaliteli bir görüntü oluşturur.

Of course, everyone cannot afford for a pure cashmere sweatshirt. Here, an inexpensive but of good quality fabrics can be preferred. For example, linen, artificial suede and cotton give you an expensive look. Because in addition to being affordable, they have really good quality and especially cotton and linen fabrics are skin-friendly. We know how expensive the real suede is. Artificial suede is not only cheap but also difficult to distinguish from genuine suede and produces a high quality image.  On the other hand, viscose( rayon) and acrylic produce poor quality and cheap image, while polyester varies according to the situation.

 Öte yandan, viskoz( rayon) ve akrilik kalitesiz ve ucuz bir görüntü oluştururken, polyester ise duruma göre değişkenlik gösterir. Viskoz yıpranmaya meyilli bir kumaştır ve birkaç yıl sonra deforme olur. Akrilik ise kolayca şeklini kaybedebilen bir kumaştır. Polyesterin kötü bir ünü olmasına karşın günümüzde daha giyime uygun şekliyle üretilebilen bir kumaş haline gelmiştir. Maddi olarak da karşılanabilecek bir tekstil malzemesidir. Polyesterden imal edilmiş her bir kıyafeti kendi başına değerlendirebilir, dokunarak pek de ucuz bir görüntü vermediğini fark edebilirsiniz. 

Viscose is a fabric prone to wear and deformed after a few years. Acrylic is a fabric that can easily lose its shape. Although polyester has a bad reputation today, it has become a fabric that can be produced in a useful form of clothing. It is a textile material that can be afforded financially. You can assess each outfit made of polyester by yourself, and you can see that it doesn’t give you a cheap look by touching.

 

 

 

 

 

 

MODA HABERLERİ BÖLÜM 5/ FASHION NEWS PART 5

Herkes’e merhaba! Moda haberlerine göz atmak için tekrar birlikteyiz. Moda dünyasındaki yeni gelişmelere hep birlikte göz atalım!

Hello everyone! Here we are again to see the latest news on the fashion industry. Let’s see what is happening these days!

Katarlı yatırım kurumu Mayhoola’ya ait, İtalyan moda şirketi Valentino CEO’su Stefano Sassi, şirketin 2018 yılında büyümeye devam edeceğini ifade etti. Sassi Milano’da bir etkinlikte yaptığı açıklamada, Kasım ve Aralık’ın önemli aylar olduğunu ancak büyümenin bu yılda da devam edeceğini belirtti. Bu sene başında MF Fashion ile yaptığı bir röportajda, Sassi, sonuçlarını kamuya açıklamayan şirketin, 2017 yılı gelirinin 1,16 milyar Euro (1,32 milyar USD) ve faiz, vergi, yıpranma payı ve amortisman öncesi karının 190 milyon Euro olduğunu açıkladı.

Italian fashion firm Valentino, owned by Qatari investment vehicle Mayhoola for Investments, will keep growing in 2018, its CEO Stefano Sassi said on Thursday, without giving details. This year “will be another year of growth, but November and December are important months,” Sassi said at an event in Milan. In an interview with MF Fashion earlier this year, Sassi said the company, which does not release its results publicly, posted 2017 revenues of 1.16 billion euros ($1.32 billion) and earnings before interests, tax, depreciation and amortisation (EBITDA) of 190 million euros.

 

Lüks grubun yönetim kuruluna bir filozof atandı. LVMH yaptığı basın açıklamasında Sophie Chassat’ı Yönetim Kurulu’na “bir yönetici” olarak atadığını ifade etti. Atama, gelecek olağan hissedarlar genel kurulunda onaylanacak. Chassat grup içerisinde çeşitli konumlarda yer alan hissedarlar ve müdürlerin yanında, yönetim kurulunu oluşturan bağımsız yöneticiler arasında yer alacak. École Normale Supérieure mezunu 40 yaşındaki filozof, yedi yıl boyunca lise ve üniversite düzeyinde eğitim verdi ardından ise kurumsal felsefe ve marka çalışması alanında uzmanlık geliştiren, kendi şirketini kurdu. 2010 yılından beri, şirket ve markalara destek veren bir danışman olarak görev alıyor. Çeşitli denemeleri ve basında makaleleri yayınlanmış olan ve Intikka danışmanlık şirketinin kurucusu Sophie Chassat, Canal +, Louis Vuitton, Le Bon Marché, Guerlain, Bonpoint, Total ve Saint-Gobain için çalıştı.

A philosopher has been appointed to the Board of Directors of the top luxury group. LVMH announced in a press release that it has called on Sophie Chassat “as a director” within its Board. The appointment will be confirmed at the next ordinary shareholder’s meeting, the group said in a statement. Chassat will join the independent directors who make up the board, alongside the shareholders and managers who hold positions in the group. A former student of the École Normale Supérieure on Rue d’Ulm in Paris, the 40-year-old philosophy graduate taught for seven years at high school and university level, before taking the leap from teaching to founding her own business, developing an expertise in corporate philosophy and branding. Since 2010, she has been a consultant, accompanying companies and brands. Author of numerous essays and columns in the press and founder of the consulting agency Intikka, Sophie Chassat has worked for Canal +, Louis Vuitton, Le Bon Marché, Guerlain, Bonpoint, Total and Saint-Gobain.

 

Alman spor giyim devi Puma İspanya’nın en havalı futbolcusu David Silva ile Puma One kramponlarının tanıtım yüzü olması için anlaştı. Silva yaptığı açıklamada daha çocukken Puma kramponlar giydiğini ve markayı yeniden giymeyi dört gözle beklediğini ifade etti. Ve bir sonraki maçına Puma One ile çıkacağını ifade etti. Puma One konik ve kanatçıklı kramponlara, kanguru derisinden bir burna sahip, oyuncular ve spor web sitelerinden de oldukça etkileyici yorumlar aldı.

German sportswear giant Puma has signed up Spain’s classiest footballer David Silva to be the latest star to wear its Puma One boots. “I was already wearing Puma football boots when I was a kid and I am looking forward to wearing the brand again. Some people call me El Mago, so for my next trick I’ll be wearing Puma One,” said 32-year-old Silva in a release. The pathbreaking Puma One, with mixed conical and bladed studs, features a kangaroo leather toe cap, and has won impressive reviews from players and sporting websites alike. The perfect assist for Silva, whose latest game is Monday night, when City play title rivals Tottenham Hotspur in London in a heavyweight duel in the Premiership.

 

Pazartesi günü eş-CFO’su Stefano Grassi tarafından yapılan açıklamaya göre, mercek ve gözlük alanında dünya lideri Fransız-İtalyan şirket, EssilorLuxottica yeni CEO’sunu Ocak ayında aramaya başlayacak. Luxottica’nın kurucusu Leonardo Del Vecchio ve Essilor CEO’su Hubert Sagnières, iki şirketin 1 Ekim’de birleşmelerini tamamlamasının ardından ilk üç yıl yönetimi birlikte yürütecekler. Grassi’nin açıklamasına göre şirket yetenek avcılarını görevlendireceği, arayışına mümkün olan en kısa süre içerisinde, mümkünse Ocak ayında başlayacak, resmi olarak 2020 yılının sonuna kadar vakitleri olacak. 

EssilorLuxottica, the Franco-Italian world leader in lenses and eyewear, will start its search for a new CEO in January, co-CFO Stefano Grassi said on Monday. Luxottica founder Leonardo Del Vecchio and Essilor CEO Hubert Sagnières are sharing power at EssilorLuxottica for the first three years after the two companies completed a merger on Oct. 1. “Our search will start as soon as possible, in January we’ll give a mandate to headhunters … formally they’ll have time till the end of 2020,” Grassi told reporters.

 

H&M’in her sene gerçekleştirdiği işbirlikleri büyük bir heyecanla karşılanıyor. H&M, bu sezon en eğlenceli ve maksimalist markalardan biri olan MOSCHINO ile işbirliği yapacağını duyurdu. Herkes, geçen hafta New York’ta düzenlenen görkemli bir şovla gün yüzüne çıkan MOSCHINO [tv] x H&M koleksiyonun  satışa çıkacağı tarihe gözünü dikti. MOSCHINO [tv] x H&M Erkek koleksiyonu dünya genelinde 8 Kasım’da satışa sunuluyor. Bu özel erkek koleksiyonu Türkiye’de ise Zorlu Center ve İstinye Park H&M mağazalarında ve hm.com’da tüm moda severlere sunuluyor olacak.

The big news is finally out. H&M has selected Jeremy Scott and Moschino to create its upcoming haute couture collaboration. Meet the man who can’t wait to dress the world. Jeremy Scott, wanted to bring bold colour combos to the range to cheer everyone up. Speaking to H&M on the importance of colour during a time in the world where the mood is pretty dark, Scott said: “I want to be a bright light in the midst of so much darkness; people need a moment, a break from it.” The Moschino x H&M collection will be available online and in-store from 8th November.